sayfalar

22 Mart 2013

William Shakespeare (1564-1616) ve Kraliçe Elizabeth dönemi (1533-1603) Tıp


Edebiyat tarihinde gelmiş geçmiş en iyi drama yazarı ve şairi olarak kabul edilen William Shakespeare dönemine göre çok geniş bir kelime dağarcığına sahipti. Shakespeare,  eserlerinde 29.066 farklı kelime kullanmış olup,  bu kelimelerin 1700 tanesini kendi yaratmıştır. Shakespeare tarafından kullanıma sokulan bu kelimelerin birçoğu bugün günlük kullanıma yerleşmiştir. Örneğin, accommodation (konaklama); aerial (havai), apostrophe (kesme işareti), assassination (suikast), bloody (kanlı) ve countless (sayısız). Dahası, all that glitters isn’t gold (her parıldayan şey altın değildir), break the ice (havayı yumuşatmak), breathe one’s last (son nefesini vermek), it’s Greek to me (Fransız kaldım) naked truth (çıplak gerçek) ve heart of gold (altın kalpli) gibi ifadeleri de dile sokmuştur.
Tıp bilgisi açısından William Shakespeare incelendiği zaman eserlerinden de anlaşılacağı üzere Shakespeare kendi döneminin doktorlarından bile çok daha iyi bir insan gözlemcisi olarak tıp tarihinde de oyunları ile kendine yer bulmuştur.  Shakespeare’in oyunları kendi yaşadığı dönemin gerçek bir hayat aynası olup,  o dönemdeki politikayı, dini, felsefeyi, değer yargılarını ve ilimi yansıtmaktadır. Oyunlarını sergilediği dönem Kraliçe I. Elizabeth dönemi olup,  bu dönem İngiltere’nin altın dönemi olarak kabul edilmektedir. Bununla birlikte altın dönemini yaşayan İngiltere’de standart tıp uygulamaları, aynı dönemdeki Fransa, İtalya ve İspanya ile karşılaştırıldığında oldukça geri kalmıştı. Bu dönemde İngiltere’de tıp eğitimi 14 yıl sürmekte olup, tıp eğitimi Oxford ve Cambridge üniversitelerinin kontrolü altındaydı.
 Kraliçe Elizabeth döneminde toplumun üçte biri veba, malarya ve tifo gibi hastalıklar nedeni ile ölmekteydi. Yoğun şekilde izlenen bu hastalıklarının başlıca nedeni özellikle Londra gibi büyük şehirlerde yeterince temizliğin olmamasıydı. Sokaklar çöpler ile dolu ve her yerde insan ve hayvan atıkları mevcuttu. Sokaklarda ve evlerde cirit atan çok sayıda fare izlenmekteydi. Bunun yanı sıra çöplerin bir kısmı ve insan dışkıları Thames nehrine dökülüyordu. Bu dönemde yaşayan halkın temizlik koşulları çok kötü olup halk bir yıl içinde ortalama iki veya üç banyo yapıyordu. Tuvalet sonrası temizlik için çimen, saman ve ot kullanılırken,  pislikten ve vücut atıklarından doğan kokuları bastırmak için değişik kokulu otlar ve çiçekler parfüm olarak kullanılmaktaydı.  İçecek olarak genellikle şarap ve bira tercih ediliyor  ve su çok daha az içiliyordu. Yemek olarak köylerdeki insanlar daha dengeli beslenirken üst sınıfa ait insanlar proteinden oldukça zengin et ağırlıklı besleniyorlardı. Protein ağırlıklı beslenen kişilerde çok sık olarak böbrek taşı ve gut hastalığı izleniyordu.
Elizabeth döneminde tıp oldukça basitti ve doktorlar hastalıklara neden olan sebepleri bilmiyorlardı. Doktorların tıp bilgisi Aristo ve Hipokrat öğretilerini temel alan eski çağ bilgilerine dayanıyordu. Vebaya (“Yersinia pestis”) neyin neden olduğunu bilmiyorlardı ve vebalı hastaya yapabildikleri tak müdahale hastanın pis kanını akıtmak yönündeydi.
Mide ağrısı çeken hastalara nane, pelin otu, balsam yağı kullanılırken,  gül, adaçayı ve lavanta baş ağrıları için kullanılıyordu.  Antiseptik olduğuna inandıkları için yaraların tedavisinde sirke kullanılırdı .  Bu dönemde insan ömrü normalden çok daha kısaydı. Zenginler için ortalama yaşam süresi 35 iken fakirlerde bu yaş ortalama 25 yaşa kadar düşmekteydi. Çocuk ve bebek ölümleri çok yüksek seviyelerde izlenirken halkın %40’ı buluğ çağına ulaştığında ölmüş oluyordu. 

DERLEYEN: DR. B. HANDAN ÖZDEMİR

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder